Bir insanın bilgisi vardır, pratiği yoktur, fakat bir diğerinin bilgisi de, pratiği de, yeterli tecrübesi de vardır. Bunu şöyle açıklayabiliriz: Bir şahıs bir hastalığın ilacını kitaplarda arar, bulur, okur, üstelik bütün ilaçların isimlerini de bilir, o kadar. Bir diğeri bütün ilaçların isimlerini bildiği gibi, hasta tedavi etmiş ve defalarca tecrübe yapmış ise, bu iki zat asla aynı olamaz.
Gerçek harekete geçebilmek için şahsi bir tecrübe lazımdır ve ahlakta önemli olan da yalnızca tecrübedir.
Yenilince ümitsizliğe kapılma, her başarısızlıkta bir zafer arzusu yatar.
Evli erkekler her yeni damadı sevinçle seyrederler. Tıpkı ormanda yeni yakalanıp getirilen genç bir arslanı seyreden kıdemli sirk arslanı gibi.