Bir milletin kültürünü kontrol etmek, o milletin dilini değiştirmekle; bir milleti imha ise, nesilleri tarihinden ve manevi değerlerinden koparmakla mümkündür.
Bir kelimeyi hiç aklınızdan çıkarmayın: devlet. Devletin ne kadar önemli olduğunu hepimiz idrak etmeliyiz. Devletsiz bir millet boşluğa düşer, rüzgarda savrulup gider.
Dede efendi’yi Aagner olmadığı için, Yunus Emre’yi Verlaine, Baki’yi Goethe yapamadığımız için beğenmiyoruz.
Bir halkı, millet haline getirmek için çok daha önce hazırlanmış doğru bir sosyal çevre yaratmak gerekiyor. Kişinin eğitimi bu zorunlu bir olaydır. Kendi memleketinin fikri, iktisadi ve özellikle siyasi önemini ancak aile içinde ve okulda kavramış olan bir kişi şüphesiz o millete ait olmanın gururunu duyabilecektir.
Bizi biz yapan değerlerde ortaklaşarak yeniden yapılanmak istiyorsak, bireysel ve grup paradigmalarımızdan sıyrılarak kendi kültür kaynaklarımıza inmek ve kendi medeniyet havzamızdan yeniden su içmek zorundayız.