İlmin de ehli vardır. Onun ehlinden başkasına verirsen ziyan etmiş, ehline vermezsen ihanet etmiş olursun.
Eskiden bir insan ilim uğruna malını harcardı. Şimdi ise insanlar ilim sayesinde para kazanıyor.
Cibilliyetsize ilim öğretmek, eşkıyanın eline kılıç vermektir.
Biz, ilmi yazmayan kişiyi, ilmi bilen kişi olarak kabul etmezdik.
Bir kimsenin bedbaht olmasının alameti üçtür:
1- Kendisine ilim verilip amelden mahrum bırakılması
2- Amel verilip ihlastan mahrum bırakılması
3- Allah dostları ile sohbete nail olup onlara hürmetten mahrum olması.
Toplumu gerçek amacına, gerçek mutluluğuna ulaştırmak için iki orduya gerek vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri ulusun geleceğini yoğuran bilim ordusudur. Bu ordulardan her ikisi de aynı derece gerekli, kıymetlidir, her ikisi de hayatidir. Ancak bilim ordusunun kıymet ve kutsallığını anlatmak için şunu söyleyeyim ki, bilim ordusu, ölen ve öldüren birinci orduya, niçin ölüp, niçin öldürdüğünü öğreten ordudur.
Bir ulusun asker ordusu ne kadar güçlü olursa olsun, kazandığı zafer ne kadar yüce olursa olsun, bir ulus ilim ordusuna sahip değilse, savaş meydanlarında kazanılmış zaferlerin sonu olmayacaktır. Bu nedenle bir an önce büyük, mükemmel bir ilim ordusuna sahip olma zorunluluğu vardır.